kadınlar...buika...

Serin sayılabilecek bir hava,ayaklarım üşüyor .Buika söylüyor yıldızlara,bana,meyve ağaçlarına,toprağa kısacası kocaman evrene.Buika sesleniyor hepimize.Yalnızlık üzerine  bir deneme,okurken hiçbir şey anlamıyorum,yarısında sıkılıyor başka bir yazıya geçiyorum.’’Kadınlar anlaşılmak için değil sevilmek için yaratılmıştır.’’ diyen Tolstoy haklı mı  acaba? Boşuna mı zaman harcıyoruz kadınları anlayabilmek için, sadece sevsek siz kadınlar mutlu olur musunuz?  Buna pek emin değilim.’Beni hiç kıskanmıyorsun. Bunu giyme,’’neden bu kadar kıskançsın?’’ Bunu diyen aynı kadın, hangisine inanalım. Size bir film diyalogu, özellikle kadınlar size armağan ediyorum:
   Annie: (Eski filmlerden söz Ederek) Ah, ah, o zamanlar insanlar aşkı biliyorlardı...
   Becky: Senin sorunun da bu işte... Sen âşık olmak istemiyorsun. Sen bir film kahramanı olmak istiyorsun.(Filmin adı Annie)
  Sevgili kadın arkadaşlarım siz film kahramanı mı olmak istiyorsunuz, yoksa aşık olmak mı?Yoksa ikisini de aynı anda olabilir miyiz diyorsunuz? Eminim bu cevabı verdiniz:)))Aslında böyle bir konu yazmak için oturmadım ama şarkılar böyle bir konu yazmamı istedi-tüm suç şarkılarda-Artık aklıma bir şey gelmiyor,işin kolayına kaçıyor ve sözü üstadım Tolstoy’a bırakıyorum:“Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir”
Not:Bayram hakkında yazacaktım,kadın hakkında bir yazı çıktı.Acaba diyorum dünya kadınlarla mı çok daha güzel…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde