Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Resim
Gürültü ve patırtının ortasında sukünetle dolaş; Sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma Başka türlü davranmak,açıkça gerekmedikçe Herkesle dost olmaya çalış. Ama kimseye teslim olma. Telaşsız ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil olduklarında bile dinle onları; Çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır. Yalnız planlarının değil, Başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. Hayattaki dayanağın odur. Olduğun gibi görün. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Aşka burun kıvırma sakın; O çöl ortasında çimenliktir. Yılların geçmesine öfkelenme Gençliğe yakışan şeyleri Gülümseyerek teslim et geçmişe. Ara sıra isyana yönelecek olsan bile Hatırla ki kainatı yargılamak imkansızdır. Kendi kendinle barış içinde ol. Görmeye çalış ki, Bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen Dünya yine de güzeldir. Kaynak:(Hayat Kısa,Sanat Uzun)

Olimpos...

Resim
Bir haftadır sizinle beraber olamadım.4-5 günlüğüne Olimpos'a (Antalya) tatile gittim.İlk önce şunu rahatlıkla söyleyebilirim:Huzurlu,dingin bir tatil yapmak istiyorsanız, Olimpos sizin için biçilmiş kaftan.Olimpos yeşillikle denizin birleştiği mükemmel bir tatil yeri.Şunu da söylemeden geçemeyeceğim:Sahili inanılmaz kirlenmiş,bunun tek sebebi biz insanlar,biz niçin kendi ellerimizle  güzelim doğayı katediyoruz,anlamıyorum.Olimposun diğer bir özelliği bungalov evleri...Bu evlerde  konaklıyorsunuz,yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi tahtadan yapılmış evler,odalar.İçinde banyosu var bir de kliması.Rahat ve otantik bir ortam diyebiliriz.Biz 'Zeus Baba' da kaldık.Pansiyon tam bir aile yeri,fiyatları da  son derecede makul,odabaşı 90 tl.Üç kişi kalabiliyorsunuz.Sabah ve akşam yemekleri bu fiyatın içinde,verilen yemeklerde son derece lezzetli.Mutlaka tatil planları yaparken Olimpos'u unutmayın. ZEUS PANSİYON: TEL:0 242  89211 54     GSM:0 532 68864 08      www.zeuspansiy

“Korku nedir bilmeyen aşk /kendi arzusu ile gam çölüne düştü''

Resim
Kenan Işık sevdiği şiirleri bir araya getirerek şiir kitabı yayımladı.Kitabın ismi:ÇÖL.Kitapta hepimizin sevdiği,bazısını unuttuğu birçok şiir bulunuyor.Mükemmel bir baskı kalitesi ile piyasaya çıkan şiir kitabında ayrıca 12 şiiri Kenan Işık seslendiriyor.Ben aldım çok beğendim size de tavsiye ederim,beğeneceksiniz.

dün gece sen uyurken ismini fısıldadım...

Resim

kısa kısa notlar...

Bazen " terk" etmek gerekir. Orayı, onları, olup bitenleri... Hemen çekip gitmek gerekir ama lafı kadar kolay değildir, yapamayız! Görevler, ezberler vesaire izin vermez. Tam o sırada kısacık bir an için bile olsa dalıp gitmeler imdada yetişir. Oracıkta gideriz. Başkalarına, başka yerlere, başka olaylara... Hatta başka bir " dünya "ya... ***  Kediler meraktan, sevgililer sıkıntıdan ölürmüş! Hiç karşılıklı sıkılan bir çifti dışarıdan gözlemlediniz mi?Sanki bir şeyleri unutmuş da, hatırlamaya çalışıyor gibidirler. *** Aşk... Bazen kırmızı, bazen turuncu. Hatta biraz eflatun. Yani çoğu zaman tan yeri.                                                                                                                         

"İç"ten olmak!

Resim
Bir "iç"i olmayan insanlardan içtenlik beklemek nasıl yaygın bir aldanıştır! Kabalık, gösteriş ve yalandan hassasiyetin adı içtenlik oldu. *** Başkalarına yakın davranan insanları içten sanıyoruz, samimi buluyoruz. Ne berbat bir yanılgıdır bu! İçten kişi her şeyden önce kendine yakın olmalıdır; "iç"iyle tanışık ve biraz da olsa, barışık olmalıdır. Varsa bir "iç"i tabii! Oysa ne kadar azdır böylesi! *** Bir de pek sık lafını ettiğimiz "iç güzellik" var tabii... Bunu görünmeyen bir şey sanıyoruz! İçerde saklı bir şeymiş gibi söz ediyoruz ondan. Olmaz! Varlığından haberimiz olmayan, algılamadığımız, yaşamadığımız bir güzelliği nasıl bilebiliriz ki! İçi güzel olmak, dışarıdan fark edilen bir şeydir. Eğer öyle değilse, yoktur!

Üç kez seni seviyorum diye uyandım...

Resim
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum. Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün. Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum. Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün. Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim Karanfil sakız kokan soluğun üstümde duydum. Eskitiyorum, eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.

bir tavsiye...

Resim
Son günlerde arabamla yolculuk yaparken bu Cd'yi dinliyorum,UZUN YOL ŞARKLARI.Şarkılar çok naif ve cıvıl cıvıl.Dinlerken adete kendinizden geçiyorsunuz.mutlaka alın ve dinleyin.

sultan...

Resim
Seçkin bir kimse değilim ismimin baş harfleri acz tutuyor Bağışlamanı dilerim Sana zorsa bırak yanayım Kolaysa esirgeme Hayat bir boş rüyaymış Geçen ibadetler özürlü Eski günahlar dipdiri Seçkin bir kimse değilim İsmimin baş harflerinde kimliğim Bağışlanmamı dilerim Sana zorsa bırak yanayım Kolaysa esirgeme Hayat boş geçti Geri kalan korkulu Her adımım dolu olsa İşe yaramaz katında Biliyorum Bağışlanmamı diliyorum

my way...yaşamımın şarkısı...bana armağan olsun...

Resim

Bugün benim doğum günüm...

Bugün 1 Temmuz...Bugün benim doğum günün.Ne diyordu Aşık Veysel:'' Dünyaya geldiğim anda/yürüdüm aynı zamanda/iki kapılı bir handa/gidiyorum gündüz gece...'' Bilirsiniz burada ''iki kapılı han'' doğum ve ölümü temsil eder.Bizler doğum kapısından girdik  ölüm kapısına doğru hızlı adımlarla yürüyoruz.Her durakta sevdiklerimizden birisini bırakıp yol alıyoruz.Üzüyoruz,üzülüyoruz;haksız yere birleri tarafından suçlanıp,haksız yere kimilerini suçluyoruz.Kıskanıyoruz,kıskanılıyoruz...Her duyguyu olabildiğince uçlarda yaşıyoruz.ölümü biliyoruz ama yokmuş gibi yaşıyoruz. Ölümü  bilerek ama  yokmuş gibi yaşamak belki de budur yaşamın mucizesi...Bugün  benim doğum günüm,mutlu muyum onu bile bilmiyorum.Bugün benim doğum günüm ne de güzel yaşamak diyebiliyor muyum. Doğum günümde tarihe kalın harflerle not düşmek istedim...Yüreğimi ve kulağımı Şeyh Edebaliyi'ye uzatıyorum: Ey oğul, artık Bey'sin!                                                      Bundan