ilginç bir gündü...

Sabah uyandığımda nerden bilebilirdim ilginç bir güne uyanacağımı. Kalktım, yüzümü bol soğuk suyla yıkadım...Çayı koydum,kahvaltı masasını özenle hazırladım.Çay demlenirken-kısık ateşte demleniyordu-gazeteleri ve ekmeği almak için dışarı çıktım,dışarı çıkarken hemen geleceğim için kapıyı hafif açık bırakarak düşünmeden anahtarı da yanıma almadım Gazetelerimi ve ekmeği aldıktan sonra güzel bir kahvaltı ve okunacak gazetelerin hayalini kurarak kapının önüne kadar geldim,o da ne kapı kapanmış,anahtar da yok,bu da yetmiyormuş gibi tüpte açık.Hemen çilingirciye koştum.Demre küçük bir yer,bildiğimiz sadece bir çilingirci var aksi gibi o da yaylaya gitmesin mi…Bir kez daha şunu anladım ki zor durumlarda soğukkanlı olmayı pek beceremiyorum. Telaşla eve koştum, ne yapacağımı bilmeden. Kapıyı bilinçsizce kırmaya çalıştım-o anki halimi görmediniz iyiki- Komşuya koştum, daha doğrusu uyandırdım,diğer komşuyu da uyandırdım.Telaşlı telaşlı durumu anlattım,anlatmaksa bu.Tüp açıktı,mutfak yanabilirdi.Neyse biraz uğraştıktan sonra kapıyı kırdık ve içeri girdim,derin bir oh çektim,mutfağa koştum.Korkulan olmamıştı,olağandışı bir şey yoktu.Uzun süre kendime gelmekte zorlandım daha sonra kahvaltı masasına oturdum ve ağır ağır kahvaltımı yaparken bir yandan da müzik dinliyordum.Tam kahvaltımın ortasında bir şarkı bana her şeyi unutturdu.Şarkı tek kelimeyle
mükemmeldi, olağanüstüydü. Jehan Babur :Nar Taneleri… O şarkıyı altta sizinle paylaşacağım.

*** Anahtarı içeride unutmak ilk değil, kendime şaşırmadım

***Günün ilginç olması bu olayla da bitmedi, öteki olayı da sonra anlatacağım.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde