“Yarın yeni ,başka güzel bir ülke olsun...

“İnsanın, akan zaman kendisine hiç uğramıyormuş gibi hissetmesi ne garip. Her şey zeval buluyor, ama ruhlarımız çocuk kalıyor. Sanki hiç yaşlanmıyoruz. Psikolojik zaman saat zamanından çok daha yavaş ilerliyor. Bir yıl daha bitiyor ve gönül istiyor ki yarın başka bir ülke olsun. Yarın, başka bir ülke olsun. Şehrin büyük parkları, büyük meydanları olsun ve oralara taşıtlar giremesin. İnsanlar ruhlarını tabiatla dinlendirebilsin. Ruhun krizini daha da tırmandıran alışveriş merkezlerinde zaman öldürmesin. Bir belediye başkanı da çıksın mesela, yeni yollar, taşıt eksenli projelerle övünmesin de, insanı merkez alan yeşil projeleriyle bizi şaşırtsın.”  
Öteki, tehdit değil yoldaştır
“Yarın, yeni bir ülke olsun. Çocuklarımıza umut ve merhamet miras bırakabilelim. Onlara imkânları gerçek kılabileceklerinin bilgisini aktarabilelim. Sokaklarda kesif bir nihilizmin yaydığı ümitsizlik kol gezmesin. Yapabiliriz diyen, bir rüya görüyoruz diyen gençler olsun önümüzde. Yarın başka ve yeni bir ülke olsun. Kimsenin sesinin kısılmadığı, herkesin kendisini ifade edebildiği, kimsenin saygınlığının ve biricikliğinin hor görülmediği açık bir demokrasimiz olsun. Ötekinin benim için tehdit değil, yoldaşım olduğunu hissettiğim bir ülke. Kimlikleri yontarak ötekine sağladığımız mızraklara dönüştürdüğümüz bir ülke değil, kimliklerimizin iç içe geçiyor olmasından mutluluk duyduğumuz, aynı toprak ve aynı tarihten beslendiğimizi hiç akıldan çıkarmadığımız bir ülke olsun.”

Kelimeler onarsın, acıtmasın
“Yarın yeni, başka ve güzel bir ülke olsun. Kelimeler onarsın, fakat acıtmasın. Adalet herkesin ortak değeri ve inancı olsun. Benim için doğru olan öteki için de doğru saydığım, benim için istediğimi komşum için de istediğim bir mesuliyet ahlakı olsun. Bir ihtimam ahlakı.”
Geleceğe birbirine yaslanarak yürümek
“Mevlana’nın ünlü meselinde olduğu gibi, birbirine yaslanarak yürüyen, çünkü birbiri olmadan aksayan, düşen varlıklarız biz. Yürüyebilmemiz, varlığımızı devam ettirebilmemiz, ötekinin gövdesinden güç almamıza bağlı. Çünkü şükür ki ayaklarımız aynı toprağa basıyor. Ruhlarımıza birbirimizin öykülerini yazdığımız, kendi öykülerimizi kardeşlerimizin ve hatta muarızlarımızın yüzünde okuduğumuz bir ülke olsun.”

Zalimlik yerine merhamet“Yarın temiz bir ülke olsun. Hırsızların, çakalların, ruhunu parayla bozmuşların çevirdiği dolaplar önlenebilsin. Her meşrep ve mezhepten namussuzun lanetlendiği, kamu malında çalıp çırpmanın büyük ayıp sayıldığı, helal kazancın bir değer olarak yükseldiği yeni ve temiz bir ülke olsun. Hiçbir ideoloji, hak ve hukuka karşı mütecavizliği meşrulaştırmasın. Yoksulun hakkının gözetildiği, zenginliğin bir elde temerküz etmek yerine paylaştırıldığı bir ülke olsun. Sağlık, karnını doyurmak, barınmak gibi en temel haklara herkesin ulaşabildiği, bu hakların kimseden yadsınmadığı, müşfik ve cömert bir ülke olsun.”
Yaşam hakkımız eşit olsun
“Yarın daha bir barışçıl, daha temiz, daha yeni, daha güzel, daha yeşil bir dünya olsun. Kontrol odasındaki beyaz yaka psikopatların insan hayatları üzerinden politikalar geliştirmedikleri bir dünya. Hayatın kutsal sayıldığı, her hayatın yasının tutulduğu, her insanın yaşama hakkı bakımından eşit sayıldığı bir dünya olsun. Dünyaya efendilik taslayan birileri yüzünden Afganistan ve Sudan köylerinde çocukların ölmediği bir dünya. Zalimlik yerine merhametin kurumlaştığı bir uluslararası ilişkiler ağı. Öldürmek yerine hayat sunmanın, acı vermek yerine ötekinin acısına ortak olmanın öne çıktığı bir yarın olsun.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde