uzun ince bir yoldayım...

Uzun İnce Bir Yoldayım,gidiyorum gündüz gece ,bilmiyorum ne haldeyim, gidiyorum gündüz gece...böyle sesleniyordu Veysel Şatıroğlu tüm insanlığa.Evet iki kapılı bir handayız.(kapının biri doğumu ,diğeri ölümü temsil eder).Gidiyoruz hep ölüm kapısında doğu gece gündüz demeden.Dün doğum günümdü,yeni bir yaşıma yeni ümitlerle,hayallerle girdim.Geçen sene bugün ne yazmışım onu okudum ve uzun uzun düşündüm bu yazıyı yazmadan önce,pek de bir iz bırakamamış bu yıl bende. Gerçekleştirilen hayallerin yanında,gerçekleştirilmeyen hayeller.Hayal kırıklıkları,sevinçler,kahkahalar bir sürü şey.Şundan tüm insanlık gibi benden eminim:Bir gün sadece bir ''anı'' olacağız her insan gibi.Onun için daha çok iyilik yapmalı,insanların rengine,konumuna,zenginliğine,fakirliğine bakmadan elimizden geldiğince onlar için bir şeyler yapmalı,insanların hayır duasını almalıyız.Dikkat edin,en çok mutlu olduğumuz(en azından ben de öyle) kendimizi faydalı bir insan olarak hissettiğimiz andır.Ne der  Lawrence Durrell İskenderiye Dörtlüsü kitabının birinde:''Ay gibiyiz, hepimizin bir yanı karanlık.'' Kusursuz insanın olmadığını bilerek hata yapan insanları affetmeli,her zaman ikinci bir şansı onlara vermeliyiz.Kısaca iyi insan olmak için elimizden geleni yapmalıyız.

Yaşamak,durup bakmak, dünyayı yeniden kavramak, düşünmek ve sevmektir.Yazımı  fazla uzatmadan önümzdeki bir yılın bana güzellikler getirmesini Allah'tan diliyorum.Hakkımda hayırlısı ne ise o gerçekleşsin.Sizin de tüm dualarınızın kabul olacağı bir yıl geçirmenizi dilerim. Her doğum günümde olduğu gibi hayatımın şarkısıyla veda ediyorum...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde