kadın...

Kadın dışarıya baktı,siyah beyazdı her şey,tıpkı hayalleri gibi.Cama yüzünü dayadı uzaklara çok uzaklara dikti gözlerini.Cam buğulandı , soluk alışverşinden mi yoksa korkulanrından mı bilmiyordu bile.Buğulanan cama işaret parmağıyla belirsiz şeyler yazdı,bununla da yetinmedi bir yüz çizdi,bu yüzü çizerken Chernysevski'nin bir sözü yağmur damlalarının toprağa düşmesi gibi dilinin ucuna düşüverdi: “Güzel bir yüz çizmek başka bir şey; bir yüzü güzel çizmek başka bir şeydir.” yüzü güzel çizmek de ne oluyordu,hangi yüzü  güzel çizecekti,yüzü güzel çizerken en çok neye dikkat edecekti,gözlerine hangi rengi verecekit? Camdan yüzünü yavaşça çekti,koltuğuna oturdu zamanı durdu kendince,zaman sanki kalbine kan bir nehirdi artık.Usul usul akıyordu zaman  hızlı hızlı akan hayata inat.Eline kalemini aldı,koyu yeşil kalem önce elinde amaçsızca çevirdi sonra başladı bir yüzü güzel çizmeye,sahi gözlerini hangi renk yapacaktı,bilemiyordu, zaman sıcak sıcak akmaya devam ediyordu kalbine.Bıraktı elinden kalemi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde