1.Umut...

Hep denedin.Hep yenildin.Olsun.Gene dene.Yine yenil...S.Beckett                                                                                          

Bu cümleyle aydınlattı güneş önünü , sarı buğday gözlü gözlerin genişce düşüverdi öznesiz hikayenin orta yerine...Hikayelerin...Roman değil hikayelerin...Sade ama bir o kadar güzel..Hep aynı zamanla çekimlenmiş-geniş zaman-nedeni sormuşsundur kendine tüm sorulara,genişce büyüyordu umutlar,heyecanlar her an her dakika gözlerinde...İlginçtir Bambu ağacını hikayesini bilsen severdin,-belki de biliyorsun-ondaki inadı sabrı anlata anlata bitiremezdin.Bambu ağaçlarını hikayesini dinlerken-okurken- ay şarap kadehini beyaz kirmizi doldururdu:
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır, gübrelenir. 
Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz.
Tohum yeniden sulanıp gübrelenir.
Bambu ağacı ikinci yıl da toprağın dışına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.
Fakat inatçı tohum bu yıl da filiz vermez.
Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar.
Altı hafta gibi kısa bir sürede de yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.
Akla gelen ilk soru şudur:
Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı haftada mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?
Bu sorunun cevabı tabi ki beş yıldır.
Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz eder miydik?.. 
 Sen de ısrar etmelisin,mutlu olmak için tıpkı bambu ağaçları gibi...Hikayen yaşanmışlıklarla dolu olmalı,umutların olmalı yaşanbilecek.Bugünkü gibi ay doldurmalı  hayallerini...sen umut olmalisin iyilige,umudun kocaman gözleri sen olmalisin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde