“Yukarı bak” der bulutlara,gökyüzüne.


Geçen gün  bir gazetede Zeynep Farah Abdullah'ın bir röportajını okudum.Harikaydı.Ama bir bölümü beni çok etkiledi,sizinle paylaşmak istedim:

-Hep bu kadar neşeli misin?

Evet neşeliyim ya.Annem çok sıkıldığım zamanlarda ''Yukarı bak'' der,''bulutlara,gökyüzüne''.Herkes gibi yaşıyoruz bitecek yani.Ben o yüzden mi acaba bu kadar neşeliyim?Ama tadını çıkarmak önemli.Bunu yapamadığım zamanlar tabiiki oluyor ama sonuçta hayat çok kısa,bitecek gidecek, ben 25 yaşındayım.Daha dün 17 yaşındaydım.

-Sen kendini güzel hisseden kadın değilsin o zaman?Ben kendimi çok enerjik hissediyorum.Bir de pozitif olunca güzelliğe falan bakılmıyor.Seviyorum pozitif olmayı.Hayatta başımıza gelebilecek en kötü şey,en kötü şeyi nasıl gördüğünle alakalı.Ölmek çok doğal şey.Allak korusun sakatlanmak olabilir,onda bile bir umut  var. Garip bir şey,aslında.''En kötüsü nü görsem ne olur diye düşününce hayat hafifliyor gibi.

-Ne güzel böyle bakabilmek.

Annem çok pozitiftir benim,babam da öyle belki ondan...''Tamam bu böyle oldu,önemli değil ,derslerini  aldın,hayatta yaşanabilecek en güzel şeylerden biridir kötü deneyim ki sonrasında güzelleşir her şey, bilirsin.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde