Saatleri Ayarlama Enstitüsü

 

Nihayet bu kitabı okudum.Üç defa başlayıp bırakmıştım.Kitabı çok beğendim.Çok da etkilendiğim satırlar oldu.Bu satırları hem unutmamak için hem de siz de faydalının diye paylaşmak istedim.

“Fazla teferruata girmeden şurasını da işaret edeyim ki ,saat kadar derin olmasa bile benimseme  ve uyma keyfiyeti bütün eşyalarımızda vardır.Eski şapkalarımız ,ayakkabılarımız,elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz bu yüzden değil midir ? Yeni bir elbise giyen  adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer :Kendinden uzaklaşmak, ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı ,yahut ‘Ben artık bir başkayım !’diyebilmek saadeti...”

  Kitabın başla bir yerinde ihtirasla ilgili şöyle der :

“Bir ihtiras ne kadar masum olursa olsun yine tehlikeli bir şeydir ..” 

Hepimiz zamanın ne çabuk geçtiğinden dem vururuzZamanla ilgili şu satırların altını çizmişim:

“Bazen düşünürüm ,ne kadar garip mahluklarız ?Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz, fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?  

Özelikle kötü olayları unutmakta zorlanırız.Unutmak isteriz.Zaman gerekir unutmak için.Şu satırların altını kalın kalın çizmek gerekir:

“Bu daima böyledir.Hadiseler kendiliğinden unutulmaz .Onları unutturan ,tesirlerini hafifleten ,varsa kabahatlerini affettiren daima öbür hadiselerdir...”

Bedenimizi  çok hor kullanırız.Çaba harcamadan elde ettiğimiz için değerini pek bilmeyiz, ancak yokluğunda anlarız ne büyük bir servete sahip olduğumuzu 

“Evvela halam, muvakkat ölümünden sonra kendisini o hasta ve mecalsiz halinde dahi ahiretten geri getiren vücudunu bir daha eskisi gibi hor görmedi.Ve onu elinde olmayan kusurlar yüzünden -çirkinlik ,yaşlılık gibi -haksız yere mahkum etmedi.Hatta vücudunun ,dünya dediğimiz bu kör döğüşünde tek dayanağı olduğunu iyice kafasına koydu ve kadrini bildi.

(Devamı öteki yazımızda olsun )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde