altını çizdiğim cümleler...

Güneş battıktan sonra büyücü, kentin dışında dolaşmaya cikmiş, ısşız yollarda dolaşırken bir ağlama sesi duymuş. Cevresine bakınmış ama kimseyi görememiş. Ağlama sesi biraz daha yükselince, "Kim var orada?!" diye bağırmış. Sesin sahilden geldiğini anlayınca deniz kıyısına inmiş, orada yıldızların solgun ışığı altında yatan olağanüstü güzellikte denizkızını bulmus. Denizkızı, ‚Sen o sarı sokakta oturan büyücü değil misin?!’ deyince, „Evet, o benim” demiş, “Bir şey mi istiyorsun?!”  Bunun üzerine denizkızı, sevdiği gence kavusabilmesi icin bir ‘aşk iksiri’ hazırlasın diye yalvarmış büyücüye. ‘Sana bir inci kolye veririm eger bu iksiri hazrlarsan’ demiş, ‘O kadar uzun kolye olur ki, sekiz defa boynuna dolayabilirsin’. Büyücü teklifi kabul etmiş. Koşarak evine gitmiş, hemen iksiri hazirlamiş, onu kücük şişeye koymuş. Gece yarısı sahile dönüp orada kendisini bekleyen denizkızına iksiri vermiş. Denizkızı :‘Yarın gece buraya gel ödülünü almaya’ demiş. Ertesi gece aynı yere gitmiş büyücü. Oturup beklemeye baslamış. Biraz sonra denizkızı gülerek gelmiş, ağır bir inci kolyeyi büyücünün önüne bırakmış. Denizkızının kollarında, saçları dalgaların etkisiyle suda yüzen cok yakışıklı bir ölü denizci varmış, denizkızı denizcinin cesedini gögsüne bastırıp bir cocuk gibi sallıyormuş. Büyücü kendini lanetleyerek aglarken denizkızı, sevdiği denizciyle birlikte dalgaların arasında kaybolmuş.

Bu ünlü Alman yazarI Hermann Hesse’nin cok bilinen ‘Cüce’ (Der Zwerg) hikeyesinde anlatılan masallardan biri. Beni hikayenin kendisinden daha çok etkileyen bir masal. Neden bircok edebiyat parcasında aşk gibi neredeyse sihirli bir anlam kazanmıi bir duygu anlatırlırken, o duygunun cekiciliğine ilk bakışta hiç de uygun düsmeyen böyle şaşırtıcı davranışlardan söz edilir?  Niye Oskar Wilde, ‘Insan sevdigini öldürür’ der?! . .. Iki ünlü yazarın ‘aşk’la baslayan anlatımı da bir yok oluşla tamamlanıyor. Ama insan her zaman sevdiğini yok etmiyor, bazen de sevdiği icin kendini yok ediyor. Bunu anlatan hikayeler de var.

not:Bu kitabı okumadıysanız tavsiye ederim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde