Coğrafya Kaderdir...İbni Haldun...

'Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına,ama unutma iyilik yapmak isteyenlerde çıkacak.Kimi insanın yüreği karanlık, kiminin ise aydınlıktır.Geceyle gündüz gibi!Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme ,herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırklığına uğrama!Kendini koru kızım,insanlara karşı kendini koru!''
 
   Uzun zamandır okuma listemde olan Serenad kitabını bugün bitirdim.Gerçekten çok etkileyiciydi.Kitabın sonuna doğru çok üzüldüm,hadi itiraf edeyim gözümden yaş geldi.İnsanlağa karşı gözgöre göre yaplıanlara inanamadım,belki de inanmak istemedim.Kitabın sonralarına doğru geçen bir diyolagtaki cümleleri okuduktan sonra kitabı kapattım ve düşümdüm.Diyaloğu aynen buraya alıyorum:

''..Diyorum ki  savaş kararı alacak olan  liderin,mesela George BUSH'un, bu kararı almak için bir çocuğu elleriyle öldürmesi şartı konsa.Nasıl olsa binlerce çocuğun idam kararını imzalıyor,bunu yapmak için tek bir çocuğun canını almak gerekse .İyi olmaz mı ? Çünkü kendileri sıcak ofislerinde  bir imza atıyor,bir damla kan bile görmeden yaşıyorlar.Ama savaşta yüz  binlerce kadın veçocuk ölüyor.Başkanın suçu yok, emir kulu piltun suçu yok,o zaman suç kimde abi? Bu insanları basılan bir düğme mi öldürüyor...''

Bu kitapta kafama takılan başka bir kelimede''Tesadüf'' kelimesi.Her şey bir tesadüften mi ibaret.Kendimizi düşünelim,annemiz babamız kimbilir hangi tesadüfi bir olayla karşılaşmışlar,onlar birbirini tanımasaydı belki biz olamyacaktık,hayatımız bir tesadüf sayesinde şekilleniyor,mutluluklarımız,çektiğimiz acılar hep o tesadüf sayesinde var oluyor.

Kitapta çok etkilendiğim bir bölüm daha aktarayım: ''...İçinde bulunduğu koşullarda en güzel hayatı yaşamaya çalışan,bunun için he rfırsatı değerleindiren,yeni fırsatlar yaratan insanlar...Sadece böyle insanların daha güzel bir dünya için mücadele  etmelerinin içtenliğine inanabilirdik...''
Aslında bu kitapla ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki,çok fazla uzun tutmamak için  yazmıyorum.Mutlaka fazla vakit kaybetmeden,okuyun.Son olarak bu kitap bir kez daha vicdanın musevisi,hırıstiyanı,müslümanı,fakiri,zengini,falancası olmadığını bir kez daha tüm çıplaklığıyla gösterdi.
 Teşekkürler Zülfü Livaneli,böyle bir kitap yazarak insanlığın aslında ne kdar keskin bir kılıç üzerinde yürüdüğünü ve insanların bazen ne korkunç olaylara gözünü kırpmadan yeltenebileceğini bize gösterdiğin için...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde