Mutluluğa dâir


Kralın birisi bilge adamlarını toplamış, onları mutluluğun reçetesini hazırlamakla görevlendirmiş.. bu bilgeler, oturup müzakere ve münakaşa ederek mutluluk reçetesini 7 maddede toplamışlar :

1-En büyük zenginlik sağlıktır. beden ve ruh sağlığı yerinde olmayan kişi verimli çalışamaz.. ve mutlu olamaz.
2-Akıllı insan, kimseye muhtaç olmadan kendi geçimini sağlayan kişidir. yani mutluluk çalışarak temin edilen refahtan geçiyor…
3-Akıllı insan, kazancının bir kısmını biriktirir ve yatırıma dönüştürür…
4-Zamanı boşa harcamayan yani, hedeflerini tesbit edici plan yaparak bu planlara göre yaşayan insan, ancak başarıya ve mutluluğa ulaşır…
5-Kendisine zarar verecek sigara, kumar, içki… gibi alışkanlıklardan uzak duran kişi ancak mes'ud olabilir…
6-mutlu olan kişi, bu dünyada, ölümlü yani fânî olduğunun bilincindedir.. yaradanla hergün temasa geçerek ruhunu ve kalbini nurlandırır. yaradanla irtibata geçmek belki de saâdetin temelini teşkil eder…
7-Mutluluğun başka bir anahtarı da; hayatın zorluklarına, meşakkat ve ızdıraplarına tahammül etmek ve onları sabırla, soğukkanlılıkla karşılamaktır…
***
Görülüyor ki, bu 7 madde; çalışkanlık, doğruluk, sağlık, moral gibi mutluluğun ana kanunlarını da içinde barındırmaktadır…
Diyeceksiniz ki, hayatta muvaffak olmanın yollarını, çarelerini gösteren pek çok insan vardır. pek çok insan gelip geçmiştir.. de.. acaba kaç kişi o mutluluğa, o saâdete ve sevince mazhar olmuştur? bu soruyu her zaman sorabilirsiniz.. bu soru hiçbir zaman ehemmiyetini kaybetmeyecektir…
O halde mevzuyu tamamlamak ve hitama erdirmek için denecek odur ki; hayat öyle her zaman güllük gülistanlık bir neş'e diyarı değildir.. acılarla sevinçlerle, zahmetlerle, sıkıntı ve ferahlık devreleri ile dolu bir serüvenden ibarettir.. devamlı mutluluk, devamlı refah belki de insanoğlunda bir utanç, bir bıkkınlık, bir yeknesaklık yaratacaktır.. zahmetsiz gelen başarıların, saâdetlerin tatlı, cazip ve güçlü olduğunu söyleyebilir miyiz? hayat, daha doğrusu yaratıcı; herşeyi en iyi, en güzel, en mükemmel bir tarzda ayarlamıştır.. bunu böyle bilmek ve icaplarına bu suretle riayet ve itaat etmek lâzımdır..Rahatlıktan, kayıtsızlıktan kaygısızlıktan ve tasasızlıktan elde ettiğimiz bir zenginlik, bir başarı, bir irfan, bir güzellik var mıdır?...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1816 yılında,Baltimore kentinde eski bir tapınağın duvarına yazılmış bir metin...

Habil,Kabil ve İklimya...

Maviyi Soruyordun,Mavi Bir Huydur Bizde